top of page

“Sağlıkta Yaşam Kalitesi” Kime, Neye Göre?


“Sağlıktan büyük zenginlik yoktur” demiş Emerson.

Zenginlik; kimine göre maddi, kimine göre ailevi, kimine göre de ruhsal ve bedensel servet.

Peki, sizi, dolayısı ile de tüm yaşamınızı zengin yapan ne?

“Param var, istediğim her yerde tedavi olurum” mu?

“Ailem var, nasıl olsa bana bakarlar” mı?

“Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklıyım, daha ne isteyeyim” mi?

Sürekli değişim ve gelişim gösteren hayat gibi düşüncelerimiz, hayata bakış açımız, dolayısıyla da tercihlerimiz farklılıklar göstermektedir. Kimimiz dik bir yokuşu nefes, nefese çıkmayı, kimimiz bayır aşağı kontrolsüzce koşmayı, kimimiz de düz bir yolda yürümeyi tercih ederiz.

Dolayısı ile de tercihlerimiz, bazen de mecburiyetlerimizdir yaşam şeklimizi belirleyen.

Peki, tercihlerimiz doğrultusunda hayatımızı şekillendirirken, kendi doğrularımız ışığında olması gerektiğini ne kadar yapıyor, kendimize değer veriyor, bedenimizi önemsiyoruz?

Aslında yaşam kalitesi işte tam da burada devreye giriyor.

“Asla bir tesadüfün değil, daima akıllı bir gayretin sonucu ve hiçbir zaman sona ermeyecek bir seyahat olan KALİTE.”

Benim seyahatim bundan yaklaşık on beş yıl önce evimin karşısındaki spor salonuna kayıt olmamla başladı. Hayatım boyunca hareketli olmayı seven ben fitness ile hayatıma bir renk, vücuduma da biraz şekil kattım. “Şekil” derken, bazen obur dönemlerim de oldu ve şunu çok iyi fark ettim ki, yemenin sonu yok, “çatlayana kadar”. Çatlamadım, fakat zamanla öz güveni azalan, hareketi kısıtlanan mutsuz bir insan oldum.

Ve çok sevdiğim şu cümle ile de hayatıma oradan devam ettim.

“Zararın neresinden dönersen kardır.”

Ruhuma ve bedenime iyi gelecek kaliteli yaşam adına ne mi yaptım?

En önemlisi olan akıl sağlığımı korumak adına okudum, dinledim, yazdım, paylaştım, bazen de onu dinlendirdim. Bir Pollyanna değilim, fakat etrafımda gülen yüzler ve gözler görmek adına insanlara dokundum ve inanın ruhuma çoooookkkkk iyi geldi. Spor, hayatımdan hiç çıkmadı. Salona gidemediğim zamanlarda booooolllll bol yürüdüm. Yemeğe gelince, arada ipin ucunu kaçırıp, kahve ve çikolatayı abarttığım zamanlar da oldu. Ama bunu hiçbir zaman bir alışkanlık haline getirmedim.

Ruh ve beden sağlığım adına alışkanlıklarım neler mi oldu?

Pozitif bakış açım ile kendimle, bedenimle barışık keyiiiiifffff dolu günlerim, bana göre yeterli kimine göre fazla enerjim ile pas tutmayan, ışıldayan bedenim, gün boyu koşuşturmanın ardından akşam saat ondan sonra serotonin ile yenilenmeyi fazlasıyla hak eden hücrelerim, neredeyse her gün içtiğim yaklaşık 3 litre su ile çalışan böbreklerim ve tabi ki iyi görünen cildim, olması gerektiği zamanlarda aksatmadığım doktor kontrollerim..

Kısacası, sağlığımda kaliteli yaşamı önemseyen ben,

“Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklıyım, daha ne isteyeyim” mimi tercih ettim.

Peki, “kalite” sizin yaşamınızda tam olarak nerede?

bottom of page