Duygusal Zeka “Kendinizi Nasıl ve Ne Kadar İfade Edebiliyorsunuz?”
Ancak farkında olan insan kendini keşfetme yolculuğuna çıkabilir...
Ben Süheyla, ilk görüşte insanların mesafeli durduğu, “ne kadar da soğuk ve sert” dedikleri ve belki de bir daha hiç görmek bile istemedikleri...
Ben Süheyla, soğuk, sert ve ciddi duruşunun altında, sıcacık, yumuşacık, duygusal bir kalbi olan, belki bir lunapark kadar eğlenceli, coşkulu ve heyecanlı, belki de bir gökkuşağı gibi çoookkk renkli, capcanlı, keyifli, mutlu ve en önemlisi huzurlu...
Biiiiirrrrr zamanlar bir fikri bile olsa, nereden, nasıl başlayacağını bilemeyen ve bunları düşünürken bile heyecandan kalbinin atışını ağzında hisseden, giderek bütün vücudu ısınan, elleri soğuk, soğuk terleyen ve dolayısı ile de fikri kendisine kalan, dışarıya kapalı ve kendi içinde mutsuz...
Düşünüyorum da, bu durum bana ne fayda ve zarar sağladı diye…
Ciddi ve sert duruşuma, birde sözel ve bedensel ifadesizliğimin de katılması ile sanırım etkisiz eleman bir Süheyla kaldı.
Fayda mı?
Sadece karşı tarafa daha fazla söz imkanı sağlayan ve belki de bütün söylenenleri kabul eden...
Peki, neydi beni böylesine iletişime kapalı, kendi içinde mutsuz kılan?
Sanırım bütün gözlerin ve kulakların bana odaklanacak olması, hata yapma endişesi, fikrimin kimilerine göre saçma ya da anlamsız olması, heyecandan sesimin titremesi ve rezil olacağım endişesi...
Bütüünnn bu etkenlerle beynimin içinde kelimelerin, cümlelerin harmanlanıp, karman çorman olup, dönmesi, dönmesi, dönmesi...
Şimdi ne mi oldu?
Öncelikle kendini, sonra da etrafındakileri ve birçok şeyi olduğu gibi kabul eden, zaman, zaman üçüncü bir göz ile dışarıdan bakabilen ve eeeeennn önemlisi, “her bireyin eşit olduğu, sadece kişilere verilen unvanlar olduğu düşüncesi ve bilinci ile “UYGUN Şekilde, Yoğunlukta, Zamanda, Kişilerle ve Maksatla” kendini, duygularını ve düşüncelerini net bir şekilde samimiyetle ifade edebilen ÖZGÜN bir Süheyla..
Peki, siz en son ne zaman kendinizi geeerrrçekten olduğunuz gibi, samimiyetle ifade ettiniz?
Ya da tutan neydi sizi…
